Basında Biz

ANTALYA PSIKOLOJI BASINDA BIZ

Manavgat Antalya’da, aile danışmanlığı, cinsel danışmanlık, çocuk-ergen-genç danışmanlığı, evlilik ve çift danışmanlığı, bireysel danışmanlık, konularında hizmet veren Antalya Psikoterapi Merkezi’nde görevli Psikolojik Danışman, Psikolog Ali Bıçak ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bıçak, “Bazı Manavgat Antalya’lı vatandaşlarımız buraya gelip hizmet aldıktan sonra, biz Manavgat’ta böyle bir yer olduğunu bilmiyorduk. Şu an çok memnunuz diyerek burdan ayrılıyor” dedi.

ALDATMA VAKALARIYLA SIKLIKLA KARŞILAŞIYORUZ

Önyargılarını kırıp size gelenler genellikle hangi konularda yardım istiyor? : Ciddi sıkıntılar yaşayıp geliyorlar. Evlilik ilişkisinde aldatma konusuyla ilgili gelen çok insan oldu. Aslında o noktaya gelene kadar ilişkilerde çözümlenmemiş sorunlar var yani gün yüzüne çıkmamış dile getirilmemiş. Bu sorunlar çözümlenmeyince bir şekilde ayyuka çıkıyor. Bu bir kaza, doğal afet gibi… Üçüncü kişi hayatlarına girdiğinde, “Bunu bana nasıl yaparsın, bu nasıl olur” cümleleri sarf edilmeye başlanıyor. Tabi burada terapistin üçüncü kişi olarak mahremiyete girmesi söz konusu. O ilişkinin uzmanı terapist gibi görünüyor ama ilişkinin uzmanı kendileri. Çünkü yaşayan onlar ve yaşantılarını buraya getirirken mahremiyetlerini, yatak odalarını konuşacaklar, içlerini dökeceler. Bu bir anlamda endişe verici bir şey. Daha doğrusu alışık olmadıkları bir şey. Bu bakımdan insanların bir yardım arayışında olmaları zor bir durum.

ÇOCUKLAR ‘GÜNAH KEÇİSİ’ İLAN EDİLİYOR

Madde kullanımı ergen dönemini de aşarak çocuklara kadar inmiş durumda, bu konuda neler söyleyeceksiniz?: Gerçekten toplumun en önemli sıkıntılarından birisi. Baktığımızda, bize bağımlılıkla ilgili başvuranlar da oluyor. Ancak sadece terapide ya da danışmanlık sürecinde halledilebilecek bir mesele değil. Bu biraz da toplumsal bir sorun. Aile dinamikleri de işin içine girmeli. Okullarda geniş kapsamlı çalışmalar yapılarak daha iyi bir sonuç elde edilebilir. Çocuk ve ergenlerde bu gibi durumlarda buraya geliyor ancak bundan önce aile dinamiklerinde sıkıntılar var; ‘baba evde yok, parçalanmış aile, şiddet, istismar ve birtakım uyumsuz aile örüntüleri’ Tabi bizim burda yaptığımız müdahale bir yere kadar götürüyor. Çocuk burdan çıktığı zaman dışardaki hayatı, onu içten yaralayan yapılar devam ediyor. Dolayısıyla madde kullanımı zaten bir eyleme vurma şekli. Özellikle ergenlik süresinde uzayabiliyor. Ergen, ‘kendilik tasarımı’nı oluşturma sürecinde yani 11 – 12 yıllık yaşamını yıkıp yerine yeniden bir kimlik, kişilik oluşturma süreci bu. Bu anlamda insanoğlunun en sıkıntılı dönemlerinden birisi. Burada kendisini oluştururken bir depresyon içinde oluyor. Bu dönemdekiler, başkaları tarafından beğenilme, başkalarına kendini onaylatma, karşı cinsin beğenilirliği, bunları test etme, liderlik yapabilme, takipçi olabilme, rekabete girebilme, kendi cinsiyle ve karşı cinsle olan ilişkilerinde bir rol denemesi içerisinde oluyor. Dolayısıyla bir boşluğa düşmemeleri mümkün değil o dönemde. Tabi bu boşluğu giderecek kaynaklar okulda rehber öğretmenleri ve diğer dinamiklerle desteklenebilir ama desteklenmiyor. Çocuklar da bağımlılık sistemi içerisine düşebiliyor. Buraya özellikle çocuk ya da ergen sorunlarıyla gelinmişse biz o anlamda dinamik ve aile sistemli çalışıyoruz. Bir anlamda aileyi çocuğun yanında sarsıyoruz. Çünkü çocuk orda kendini sahipsiz hissediyor. O günah keçisi ilan edilmiş durumda… Günümüzdeki aile sisteminde de çocuklar maalesef ‘günah keçisi’ ilan edilebiliyor.

İLAÇTAN SONUÇ ALAMAYANLAR DA GELİYOR

Manavgat’tan size danışmanlık için gelen en çok hangi konuda terapi istiyor?: Bize daha çok bireysel danışmanlık ve evlilik danışmanlığı için başvuruyorlar. Bunların arasında da yoğunluklu olarak depresyon, kaygı bozukluğu, panik atak yer alıyor. Gelen danışanlarımız arasında ilaç tedavine başlayıp sonuç alamamış, ‘artık ilaçsız bir şey yapabilir miyiz’ diyerek başvuranlar da çok oluyor. Depresyon, kaygı bozukluğu, panik atak, uçak korkusu, dişçi korkusu, kalabalık yerlerde duramama gibi sorunlarını ilaçsız çözme yoluna başvuranlara burada terapi hizmeti veriyoruz. İlaç konusu özellikle ergenler için kimliğinin kabulü gibi. Yani, ‘ben hastayım artık’ ikincil kazanç olma durumu sözkonusu olduğunda ilaçtan bir beklenti oluyor. Buraya gelenlerin arasında ciddi ve psikotik bir durumda varsa eğer intihar riski yüksekse uzman psikiyatri arkadaşlarımıza yönlendiriyoruz. Çünkü bizim farmakolojik olarak bir yetkimiz yok, ilaç yazamıyoruz.

HASTA KİMLİĞİ, KAÇIŞ NOKTASI OLUYOR

Ergenlerde antidepresan kullanımı yaygınlaştı bu konuda ne düşünüyorsunuz?: Hasta kimliği insanlarda ikincil kazanç durumuna geliyor. Şöyle ki, bir takım sorumluluklardan kurtulmak, sorumlulukları üzerine almamak için ikincil kazanç oluyor. Bu da kişinin hayatını kolaylaştırıyor. Yani; evdeki, okuldaki ilişkilerden, ödev gibi durumlardan kaçabiliyor ergen dönemindekiler. Reçete yazıldığı zaman böyle kimselere konulan teşhisin ismiyle birlikte o kişiye katkı sağlıyor. Çünkü bu durumdakiler kimlik arayışında ve hasta kimliği de onların dayanağı oluyor.

SAHNELER AYNI AKTÖRLER FARKLI

Genel anlamda danışanların ortak sorunu nedir?: Şiddetli geçimsizlik diyebiliriz. Paranın kazanılması, nasıl harcanması gerektiği, çocuklarla nasıl ilişki kurulacağı, onların nasıl eğitileceği gibi sorunlar gün yüzüne çıkabiliyor. Çiftlerin, çekirdek aileleriyle ilişkileri, yakınlıkları, uzaklıkları, sohbetleri gibi durumlar sorun olabiliyor. Gelin-kaynana, kayınpeder, kaynata, görümceler gibi aile ilişkilerindeki iletişim problemleri çıkmaza girebiliyor. Bunun temelinde bizim toplumumuzda insanlarımızın bireyselleşemeyip çekirdek aileye geçememesi yatıyor. Hala geleneksel aile yapısı hakim. Bu sorunların başlangıcı düğün ve düğün öncesinden başlıyor zaten. Binanın çatlağı burada başlıyor, binanın üstüne çıkıyorsunuz ama temel çatlak kalmış oluyor. İlişki-iletişim-etkileşim-cinsellik bağlamında bakarsak bunların hepsi birbirine bağlı zincirler. Halkanın birinde olan zayıflık hepsini etkileyebiliyor. Çift iletişimde gerginse, yatak odası da gergin olur, buradaki gerginlik ilişkinin bütününe yansıyor. Çiftlerin soruna, nasıl, nereden ve ne şekilde baktığı da önemli. Biri için önemsiz olan karşı taraf için çok önemli olabiliyor. Aslında sarmal hep aynı, sahneler hep birbirine benziyor ancak aktörler değişiyor.

Teşekkürler…

Klinik Psikolog Ali Bıçak