7 Adımda Kardeş Kavgasına Son
Kardeşler arası kıskançlık nedir? Kıskanmak normal mi, olabilir mi? Bir ebeveyn olarak, sorumluluk sizin elinizde. Bir dereceye kadar kıskanmalarını olağan karşılabilmeniz gerekir. Eğer kıskançlık içinden çıkılmaz bir hal almışsa da bunun için yapabilecekleriniz var. 7 Adımda Kardeş Kavgasına Son başlıklı bu yazıda, kardeş kavgası ile nasıl baş edebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Çocuk Eğitiminde 7 Altın Kural
Her ne kadar çocuklarımızı eşit derecede sevmeye çalışsak da, onlar bir şekilde diğerinin daha çok sevildiği konusunda anne babasını suçlarlar. Çocuk psikolojisi bundan nasıl etkilendiğini, kardeş kıskançlığı hakkında 12 yaşındaki Nail”in yazdıkları ailenin kayırıcı tutum içinde olmasının ne derece zararlı olduğunu çok iyi dile getirmektedir.
“Babamın beni gerçekten sevdiğini biliyorum. Hayatta benim çok iyi birisi olmamı istediğini de. Ancak o, kendimi kötü hissettiriyor. Değersilik duygusu içindeyim. Tek yaptığı beni kardeşimle kıyaslaması, benim de onun gibi olmamı istediğini söylemesi oluyor. Biliyorum ben hiçbir zaman onun gibi olamayacağım, ama kardeşim hakkında kötü duygular beslemekten kendimi alamıyorum. Ondan nefret ediyorum. Bunu söylemek istemiyorum, bir şeyler yapmalıyım, bana yardım edebilir misiniz?”
Bu çocuğun söyledikleri insanın içini parçalamaz mı? Kardeşlerden birini bilinçsizce kayırdığınızda, diğerinden daha az sevildiği duygusu uyandırıyoruz. Ancak dikkat etmezsek, gün be gün davranışlarımızın kardeşler arasında ölümcül kıskançlık duygusuna neden olacaktır. Ve bu duygular, çocuğun içinde bulunduğu ailenin harmonisine ve süresine göre şiddetlenecektir. Tabiî ki çocuklarımızı kusursuz derecede eşit yetiştirmek pek de gerçekçi sayılmaz. Çocuk eğitim yöntemleri ve çocuk gelişim süreçlerini öğrenmenizde fayda var. Çocuklarımızın her biri farklı mizaç, ilgi, ve ihtiyaçları ile doğarlar ve gelişirler. Bu yüzden kendinizi her zaman adil olamamakla suçlamayın. Gerçekçi olacaksak, kardeşler arasındaki ilişkiyi bozacak şekilde davranış ve tutumlardan mümkün olduğunda kaçınabilmektir. Altı çizilmesi gereken: Eğer kıskançlık testi sonucu baş edemeyeceğiniz boyuttaysa, kıskançlığı geliştiren ailenizdeki atmosferin yapısını bir gözden geçirmek gerek. Bu yazımızda, kıskançlığı mümkün olduğunca azaltmaya yarayacak 7 adımdan söz edeceğiz.
- Çocuklarınızı bir biri ile kıyaslamaktan vazgeçin. Her hangi birinin bir davranışını, düşüncesini kıskançlığa neden olacak şekilde övmeyin. Bunun etkisi uzun süre devam edebilir. “neden kardeşin gibi davranmıyorsun?”, “niçin kardeşin gibi ödevlerini zamanında yapmıyorsun? “ gibi yaklaşımlar çocuğun şu şekilde yorum yapmasına neden olacaktır. “onun benden daha iyi olduğunu düşünüyorsun” veya “onu daha çok seviyorsun” bütün bunlar kardeşlik ilişkisinde baskı yaratacak, diğer çocuğun değersizlik duygusunu artıracaktır.
- Her ikisinin söylediklerine açıkça kulak verin. Çocuklarınızı can kulağı ile dinlemek, her ikisine de saygı duyduğunuzu gösterir. Size göre söyledikleri ne kadar önemsiz de olsa her ikisini de dinlemelisiniz. Çünkü dinlendiğini, önem verildiğini hissetmeleri en temel ihtiyaçlarıdır.“Paylaştığın için teşekkür ederim, ancak bir de kardeşinin açısından durum ne ona bakmak istiyorum”. Çocuklarınızla aranızda adil bir ilişki geliştirmenin anahtarı, her ikisinin de düşüncelerinin değerli olduğunu ve tarafsız bir biçimde dinlenildiğini hissetmeleridir.
- Okul başarısını hiçbir zaman karşılaştırmamalısınız. Karşılaştırma yapacaksanız, kendi başarı-başarısızlığını, bir önceki sınavdan aldığı sonucu karşılaştırın. Hangisinin daha başarılı olduğunu değil. Kıyaslama çocuklarınızın daha çalışkan olmasını sağlamaz. Onlarda küskünlük, kızgınlık duygusu yaratır ve kardeşine karşı hınç duymaya başlar.
- Olumsuz etiketlerden kaçının. Bacaksız, tonton, uzun, şişko gibi lakaplar kardeşlerin bir birlerine karşı istenmeyen sonuçlar doğurur. Ortaya çıkan her iki taraf içinde kızgınlık ve hınçtır. “boş ver o dangalağı” gibi ifadeler çocuklarınızda yetersizlik duygusu geliştirecektir. Çocuklarınıza taktığını her etiket uzun süre kalıcı olur ve silmek oldukça zordur. Bu ad takmalar sadece aile içinde kalsa keşke, çocukların sosyal ağına da girecektir.
- Her birinin güçlü yönlerini fark edin ve geliştirmelerine destek olun. Her çocuk ailesinin gözünde eşsiz olmak ister. Diğer kardeşinden farklı olduğunu bilmesi kendine olan öz saygısını artıracaktır. İdeal olanı, her bir çocuğun ilgi ve mizacına uygun bir yönüne dikkat çekmek ve bu yönü ile gurur duymasını sağlayacak şekilde davranmaktır. Bir kere yeteneğinin farkına varınca, bunu geliştirecek fırsatlar yaratın. Her biri kendi güçlü yönlerini fark etsin.
- Her biri ile özel zaman geçirin. Çocuğun kendini değerli ve önemli hissetmesinin yolu anne ve babasıyla vakit geçirebilmesidir. Bu fırsatı şu cümlelerle yakalayabiliriz: “kardeşin şimdi uyuyor, hadi sen ve ben birlikte kitap okuyalım.” Veya ajandanıza her biri ile ayrı ayrı ilgilenebileceğiniz bir zaman belirleyin. Onlara hangi sıklıkta zaman ayıracağınıza karar verin. Haftalık 30 dakika, günlük 10 dakika, haftada bir saat gibi. Hangisi ile ne, nerede ve ne kadar sürede ne yapacağınızı onlarla tartışın. Birlikte yapılabilecekler, sinemaya gitme, kısa bir yürüyüş, bir restorana gitmek, uçurtma uçurmak, dondurma yemek ya da hiç bir şey yapmadan sadece birlikte vakit geçirmek şeklinde olabilir.
- Kardeşi ile işbirliği içinde olduklarında ödüllendirin. Kardeşlik bağını artıracak davranışlara yönlendirin. Birbirlerini destekleyecek şekilde olmalarını sağlayın. Nadiren de olsa en küçük bir yardımlaşma, paylaşım, tuvalet eğitimi, işbirliği gibi girişimlerini tebrik edin. Fark ettiğiniz bu davranışlar sizin teşvik ve desteğinizle tekrarlanma olasılığını artırdığını unutmayın. Çocuklarınızın davranışları sizin istediğiniz gibi olduğunu bildikçe daha da pekişecektir.
Özetle kendinize evinizde sürekli adil olma yönünde aşırı baskı uygulamaya kalkmayın. Bunun yerine çocuklarınızın aralarındaki ilişkinin kalitesini artıracak beceriler kazanmaları yönünde yüreklendirmeniz yeterli olacaktır. Sürekli adil, eşit davranacağım diye yapmanız gerekenleri yapamaz olabilirsiniz. Çocuklarınızla olan ilişkilerinizde sağlıksız bir durum olduğunu düşünüyorsanız, Antalya’da psikolojik yardım alabileceğiniz bir çok kaynak olduğunu unutmayın.
Çocuğunuza kıskançlık duygusu yaşatıp yaşatmadığınızı kavramanıza yarayacak bir kıskançlık testi soru listesi hazırladık. Acaba onlara eşit mi davranıyorsunuz? Doğru olduğunu düşündükleriniz işaretleyin.
- Her ikisi de kendini evin favorisi olarak görür
- Başkalarının önünde çocuklarımı birbiri ile kıyaslarım
- Çocuklarıma özel yeteneklerini geliştirmelerine destek olurum
- Her ikisini de dikkatle dinlerim
- Her ikisinin farklı özelliklerine eşit derecede dikkat ederim
- Her ikisi ile de eşit şekilde baş başa zaman geçiririm
- Çocuklarım arasında gelişen herhangi bir anlaşmazlıkta taraf olurum
- Her ikisinin de hobi, arkadaş, okul ve ilgilerine eşit derecede dikkat ederim
- Her ikisi hakkında belirlediğim kural ve beklentilerim eşit ve adildir
- Verdiğim ödül, ev işleri ve her tür fırsatlar konusunda adil davranırım
- Çocuklarınız bir biri ile ilişkilerini düşünün. Hangisi dışlandığını hissedip içerliyor. Bu dışlanmayı besleyen nedir? Kıskançlığı kışkırtan etmenler nelerdir? Bunlarla ilgili bir liste oluşturun.
- Kıskançlık duygusuna sahip olan çocuğunuzun yerine kendinizi koyun. Eğer çocuğunuzun yerinde olsanız ne hissederdiniz? Nasıl davranırdınız? Kıskançlık yaşayan anne babasının gözündeki yerini değiştirmek için neler yapabilir?
- Her biri ile ayrı ayrı konuşun eğer mümkünse, ilgilendikleri, hoşlarına gideni öğrenmeye çalışın. Bu yolla aralarında olup biten de öğrenme fırsatınız olur. Kardeşi ile aralarındaki sorunları nasıl düzeltebilecekleri hakkında onlardan fikir alın.
- Kedinizde kıskançlığa sebep olan tutum davranış ve inançlarınızı nasıl değiştirebileceğiniz konusunda çocuk psikoloğu ile görüşün, psikolojik yardım alın.
- Değişim için bir plan yapın.
©2017 Klinik Psikolog, Psikoterapist, Ali Bıçak, Her Hakkı Saklıdır.
Antalya Psikoloji içeriğini sürekli yeniler, yeni içerikler üretmeye devam eder. ?
Bir yanıt yazın